|
|
 |
Rebetiko, rebetisler tarafından çalınıp söylenen müziktir. Rebetis terimi ayrı bir yaşam mantalitesi, davranışı, bakışı ve tarzı olan karakteristik bir erkek tipini tanımlıyor (rebetis: asi, kural tanımayan). Karakteristik rebetis, toplum dışıdır, kurumsal güçlere meydan okur. Fakat onlara karşı militanca eylemlerde bulunmaz. Toplumsal geleneklerin dışında olduğu izlenimini verir, bununla birlikte yasadışı olmaktan kaçınır, yer altı dünyasıyla kendini özdeşleştirmez. Argo bir dil konuşur, her zaman silah taşır. Bir rebetis yoksul ve sıradandır. Egemen güçler onu outsider olarak tanımlar.
Rebetikonun gelişmesinin ilk on yılında "İzmir" stili hakimdir. Kafe Aman müziği ilk on yıl boyunca egemen durumdadır. Karakteristikleri; belli bir makamda uzun, feryat eden enstrümantal ve vokal doğaçlamalar, şehvet uyandırıcı kadın sesi, Türk göbek dansına benzer 4/4’lük ölçüyle çalınan ve cinsel olarak tahrik edici çiftetelli tarzı hareketli bir danstır. Solo enstrüman melodisine oktav olarak çalan ikinci bir enstrüman eşlik eder. Kafe Aman'ların müzikal atmosferi apaçık Arap ve Türk etkisiyle güçlü bir oryantal havaya sahiptir. Çalgılar keman, lut, ud, santur idi. Sonraki yirmi yılın özelliği Yunanistan'ın ürünü eski toplum dışıların rebetikosunun dönüşüdür. Buradaki ana çalgı buzuki, bağlama ve daha sonra da gitardır.
İzmir'den kopup Pasalimani'na, Hiotika'ya yigilanlar.. Afyon savasinin cephe kacaklari, ayrica Bergama, Ayvalik, Bornova, Sogukkuyu rumlari..
Yillarca issiz, assiz gezdiler.. bu tarafta 'Rum gavuru', oralarda da 'Turk tohumu' diye hor gorulduler..
Yunanistan'in nufusu, onlarin gocuyle ucte bir oraninda artmis, birkac hafta icinde sekiz bucuk milyona cikmisti. yillarca sefaletle kolkola dolastilar..
Umutsuzluktan, hepsinden cok gurbet acisindan, vatan ozleminden kendilerini ickiye, serkeslige, uyusturucuya ve muzige verdiler.. Anilarini hasretlerini turku edip yaktilar. İste bu muzik turune 'Rembetika' yahut 'Rebetika' deniyor.. Bugun artik onlardan geriye kalan İzmir'in, Atina'nin o insani cildirtan gurultusu, bir de dukkan onlerinde, sahaf raflarinda tozlu toprakli, cizik cizirtili tas plaklar oldu..
Bugulu bir sesle huzun soyleyen; belki, gozlerde iki damla yas birakan, eski Rum sarkilari..
Glykeria'dan Rebetiko ve Se Mia Sxedia en sevdiklerimden.Ne söylendiğini anlamasanız da müziğiyle anlatan Rebetikalar..
|
|
|
 |
|
|